SA.
Bir Yazı Buldum Ve Okudum Sizinle Paylaşmak İstedim. Biraz Zamanınız Varsa Sizdende Okumanızı İstiyorum..
Biraz geç kalmış bir yazı ama uzun süreler okunacak bir yazı olduğunu
düşünüyorum. Biz insanlar her zaman yapamadığımız ve ya yapamayacağımız
bir şeye bahane üretiriz. Bunu en çok sanırım biz öğrenciler yaparız.
Bizim okulda olanlar bilir, olmayanlar içinde kısaca bahsedeyim. Almanca
ve bölüm zorluklarından bahsedilir. Türkiye’ye geri dönenler olur ve ya
bir iş bulup iş hayatına atılır. Uzun zaman önce yaşadığım bir olaydan
bahsedeceğim.
Bir gün sabah erkenden okula katılımın yoğun olduğu bir derse gittik.
Sanırım Algoritma dersiydi. Selim ile beraber bizde herkes gibi, okul
zor nasıl çalışmalıyız neler yapmalıyız diye konuşuyorduk.
Audimax(Okulun en büyük amfisi)’a biri girdi arka kapıdan, tak tak
elinde bir beyaz baston (Görme engellilerin kullandığı baston). Beyaz
Baston hikayesi;
“Her çağda bağımsızlaşma ve özgürleşmenin çeşitli araçları vardır. Bütün
çağlar boyunca baston da körlerin bağımsızlaşmasını ve özgürleşmesini
simgeleştiren en önemli araçtır. Basit bir değnekten evrimleşerek baston
haline gelen nesnenin beyaz baston oluşunun öyküsü 20. yüzyılda başlar.
1921 yılında bir trafik kazası sonucu kör olan bir fotoğrafçı,
çevredekilerin kendisinin kör olduğunu anlaması ve dikkat çekici olması
için bastonunu beyaza boyayarak dolaşmaya başlar, Londra sokaklarında.
Bu deneyim o denli başarılı olur ki, 1931'de Fransız Körler Örgütü,
körlerin bastonunun beyaza boyanmasını ve beyaz baston adıyla
simgeleştirilmesini kararlaştırır. Bu uygulama giderek yaygınlaşır ve
körlerin kullandığı baston, beyaz baston olarak anılmaya başlar. Her yıl
7-14 Ocak tarihlerinde resmi ve sivil çeşitli kuruluşlar yaptıkları
etkinliklerle göz sağlığının önemini vurgulamakta, görme özürlü
kişilerin bu durumdan kaynaklanan sorunlarına çözüm yolları
tartışılmaktadır.”
Boş sıralardan birine oturdu ve herkes şaşkınlık içinde bakıyordu ki biz
daha şaşkın bir şekilde acaba ne için gelmişti? Genç arkadaş güzelce
yerini aldıktan sonra bilgisayarını açtı ve kendisi için özel olan
klavyeyi taktı, not almaya başladı. Ders çıkışı gidip yanına konuşmak
istedim ama ne diyecektim ben zorlanıyorum mu? :(
Şimdilerde hayata daha iyi bakıyorum, o arkadaş gözlerimin açılmasına
yardımcı oldu. Şunu anladım biz görebiliyoruz ama bilerek gözlerimizi
yumuyoruz. Bu arkadaş gözlerimi yummamama yardımcı oldu umarım size de
yardımcı olur.. Gözlerinizi yummaktan vazgeçin!...
Not: Bazen O Kadar Çok Saçma Şeylere İsyan Ediyoruz ki. Halimize Şükretmeyi Unutuyoruz.
Kaynak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder